5 Eylül 2019 Perşembe

Fince burada, şurada, orada

Bildiğiniz gibi, yakında olan için bu (tämä), biraz uzakta olan için şu (tuo), en uzakta olan için o (se) diyoruz. Bu işaret zamirleri Fincede de var. Sonra bizde neler vardı, burada, şurada, orada, buradan, şuradan, oradan, buraya, şuraya, oraya. Ne etti, dokuz. Bunlar Fincede de var. İlaveten bir dokuz daha var. Bir bakalım:

burada
tässä
täällä
şurada
tuossa
tuolla
orada
siinä
siellä
buradan
tästä
täältä
şuradan
tuosta
tuolta
oradan
siitä
sieltä
buraya
tähän
tänne
şuraya 
tuohon
tuonne
oraya 
siihen
sinne

Burada, buradan, buraya
  • tässä: "Tam burada" diye gösterebileceğimiz küçükçe ve daha da önemlisi sınırları nispeten belirgin, yakın bir yer için kullanılıyor.
    • Odota tässä: Burada bekle! 
      • Finlandiya'ya gittiyseniz pasaport kuyruğunda polis kulübesinin biraz berisindeki çizgiyi ve bu yazıyı görmüşsünüzdür.
  • tästä: Buradan demek ve "tam buradan" diye gösterebileceğimiz bir yer için kullanılıyor.
    • Voit ottaa tästä: Buradan alabilirsin
    • Tilaa tästä: Buradan sipariş ver/abone ol
      • Bazı internet sitelerinde bu yazıyı görebilirsiniz. 
  • tähän: Tam buraya, belli, yakın bir yere.
    • Vastaukset tähän: Cevaplar buraya
      • Biraz küçük ama yine de fotoğrafta yazıyı görebilirsiniz, posta kutusu kapağı gibi açılan menteşeli bir kapak var, cevaplarımızı (S Market'in müşteri geri bildirim yarışma kuponlarını) oradan içeri atacağız. Sonuç olarak, cevapları attığımız yer belirgin ve yazının hemen bulunduğu yerde olduğu için tähän deniyor.
  • täällä: Burada demek ama geniş bir alan için kullanılıyor. 
    • Täällä sataa: Burada yağmur yağıyor
      • Burada diye bahsedilen yer, bulunduğunuz şehir veya ülke olabileceği gibi, yaşadığınız şehrin bir semti de olabilir.
  • täältä: Buradan ama, büyükçe ve sınırları tam da belirli olmayan bir yerden
    • Haluatko ostaa yogurttia täältä: Buradan yoğurt almak istiyor musun?
      • Täältä dediğimize göre, buradan diye bahsettiğimiz yer içinde bulunduğumuz bir bakkal olamayacaktır, öyle olsa tästä derdik. Yoğurdu ile meşhur bir şehirde bulunuyor olabiliriz, pazar yerinde olabiliriz; buradan yoğurt alıp almak istemediğimiz soruluyor.
  • tänne: Buraya anlamında, geniş veya çok belirgin olmayan bir bölge için kullanılan kelime.
    • Tule tänne: Buraya gel!
      • Türkçede ne anlama geliyorsa Fincede de öyle, bildiğiniz buraya gel. Peki çok belli bir noktayı gösterecek olsak tule tähän diyebilir miyiz? Diyemezmişiz. 
Şurada, şuradan, şuraya
  • Şura- yani tuo- kullanacağımız her durumda, görebileceğimiz ve gösterebileceğimiz bir yer olması gerekiyor. 
  • tuossa, tuosta, tuohon: Aşağıdaki örnekleri okuyunca göreceksiniz, büyük ihtimalle, kahve bir masanın üstünde, sosisler tezgahın üstünde, imza atacağımız yer bir sayfanın en altında olacaktır. Buraları işaret parmağımızın ucuyla işaret edip gösterebiliyoruz ve bunlar tam yanımızda değil ama yakınımızda. Bu nedenle de tuossa, tuosta, tuohon kullanıyoruz. 
    • Tuossa on kahvia: Şurada kahve var. 
    • Ota tuosta makkaraa: Şuradan sosis al. 
    • Allekirjoita tuohon: Şuraya imza at
  • tuolla, tuolta, tuonne: Hani bazen işaret parmağımızla gösterirken aynı zamanda da parmağımızla küçük bir daire çizeriz ya, öyle bir şey. Yok, ben daire çizmiyorum gibi itirazları kabul edemeyeceğim, konuyu ancak bu şekilde açıklayabiliyorum. Örneklerimiz:
    • Tuhkakuppi on tuolla: Kül tablası şurada
      • Uzaktan gösteriyoruz
    • Ostan tuolta sanomalehtiä: Şuradan gazete alırım
      • Arkadaşınız gelir, yaşadığınız mahalleyi gezdirirken işaret eder, gösterirsiniz; o da hafifçe gülümseyerek kafa sallar; gazete büfeniz ona pek bir şey ifade etmemiştir ama sessizlik olmasın diye "çok güzel" der.
    • Laitoin avaimet tuonne: Anahtarları şuraya koyarım
      • Uzaktan gösteriyoruz
Orada, oradan, oraya
  • Bulunduğumuz yerden göremeyeceğimiz, uzakta bulunan bir yerden söz ederken kullanıyoruz.
  • siinä, siitä, siihen: Konuşan kişilerin bildiği bir yerden söz ederken kullanıyoruz. Bulunduğumuz yerden göremeyeceğimiz, uzakta bulunan bir yer. Anladığım kadarıyla bunlar tek başına kullanılmıyor; bilinen yerin başına getiriliyor ve bilinen yer hangi eki alıyorsa bununla uyumlu olan kullanılıyor. Bu nedenle ben de çevirileri bu durumu belirtecek şekilde yaptım, Türkçedeki kullanım şekillerini de altına yazdım.
    • Siinä kahvilassa oli hyvää kahvia: Orada kafede iyi kahve vardı
      • Oradaki kafede iyi kahve vardı.
    • Siitä apteekista voidaan löytää kipulääke: Oradan eczaneden ağrı kesici bulunabilir.
      • Oradaki eczaneden ağrı kesici bulunabilir.
    • Siihen ravintolaan menemme uudestaan: Oraya restorana yeniden gideceğiz
      • Oradaki restorana tekrar gideceğiz.
  • siellä, sieltä, sinne: Diyelim ki Türkiye'deyiz, Finlandiya'dan söz ediyoruz fakat coğrafya bilgimiz de çok kısıtlı :-) Finlandiya hem uzak hem de göremediğimiz bir yer olduğu için bunları kullanacağız.
    • Onko siellä palmu: Orada palmiye var mı?
    • Hanki sieltä kookospähkinää: Oradan hindistan cevizi getir
    • Miksi sinä menet sinne? Oraya neden gidiyorsun? 
Yönelme gösteren tähän, tuohon, siihen kelimelerinde esas eklerimiz -an, --on ve -en fakat nasıl biz buraa, şuraa, oraa diyemiyor ve araya bir y harfi koyarak buraya, şuraya ve oraya diyorsak, Fincede de tään, tuoon, siien denmiyor ve araya h harfi koyup tähän, tuohon, siihen deniyor, anlayışla karşılamak lazım. 

Konumuzla ilgili üç kalıp:
  • Sama täällä: Burada da öyle, aynen
    • Örneğin, yukarıdaki "Burada yağmur yağıyor" cümlesine karşılık olarak "Burada da öyle" demek için kullanılabilen bir kalıp.
  • Siihen aikaan: O zaman
      • Elämä oli helppoa siihen aikaan: Hayat o zaman kolaydı
      • Türkçede "o zamanlar" diye çoğul olarak kullandığımız ifade.
  • Siihen asti: O zamana kadar
    • Odotin sinua siihen asti: Seni o zamana kadar bekledim

Yazıda geçen Fince kelimeler ve Türkçe karşılıkları:


● odota: bekle (odottaa)

hyvä: iyi
voit: -bilirsin (voida)
apteekki: eczane
ota: al (ottaa)
voidaan: ...bilir, edilgen (voida)
tilaa: abone ol (tilata)
löytää: bulmak 
vastaukset: cevaplar (vastaus)
kipulääke: ağrı kesici
sataa: yağıyor (sataa)
ravintola: restoran
sama: aynı, aynen
menemme: gideceğiz/gidiyoruz (menna)
haluatko: istiyor musun (haluta)
uudestaan: yeniden
ostaa: satın almak
onko: olla, soru şekli
yogurtti: yoğurt
palmu: palmiye
tule: gel (tulla)
hanki: satın al, al getir (hankkia)
kahvi: kahve
kookospähkinä: Hindistan cevizi
makkara: sosis
miksi: niçin
allekirjoita: imzala (allekirjoittaa)
menet: gidiyorsun (menna)
tuhkakuppi: kül tablası
aika: zaman
ostan: satın alırım (ostaa)
odotin: bekledim (odottaa)
sanomalehti: gazete
sinua: seni, partitif (sinä)
laitoin: koyarım (laittaa)
asti: kadar
avaimet: anahtarlar (avain)
elämä: hayat
kahvila: kafe
helppo: kolay

Not: Parantez içinde fiillerin mastar, isimlerin yalın halini görüyorsunuz. Metin içinde bazı kelimelerin yanında fazladan bir -a/ä harfi var, bunlar o kelimenin partitif hali.

Son güncellediğim yazım

Bilinen Geçmiş Zaman-Imperfekti

Bu yazının tamamını  Imperfekti-Bilinen Geçmiş Zaman | Keyfimce Fince (wordpress.com)  adresinde bulabilirsiniz. Bilinen geçmiş zaman fiil ç...