olumsuzluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
olumsuzluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Haziran 2019 Çarşamba

Fince ama Fince

Bu yazının konusu, Türkçe karşılığı "ama" olan, Fince mutta ve vaan bağlaçları. 

Üç beyaz zar, üstlerinde siyah harflerle sırayla A, M, A yazılmış
mutta/vaan

Mutta ve vaan kelimelerinin ikisi de Türkçeye "ama", "fakat" veya "ancak" diye çevriliyorsa da, Fincede bunlar birbirinden farklı. Biz de bunları yerli yerinde kullanabilmek için biraz çalışalım. Yazıda geçen Fince kelimeler ve Türkçe karşılıkları en altta.
  • Näin hänet eilen, mutta en puhunut hänelle. 
    • Dün onu gördüm ama onunla konuşmadım.
    • Onu gördüm onunla konuşmadım.
  • Haluaisin tulla, mutta minun täytyy jäädä kotiin.
    • Gelmek isterdim ama evde kalmam gerekiyor. 
    • Gelmek isterdim evde kalmam gerekiyor.
  • Ruoka on hyvää mutta kallista. 
    • Yemek iyi ama pahalı.
    • Yemek iyi pahalı.
  • Ei pimeää vaan valoisaa 
    • Karanlık değil ama aydınlık 
    • Karanlık değil, aydınlık
  • Minulla ei ole nälkä vaan jano.
    • Aç değilim ama susadım.
    • Aç değilim, susadım.
  • Sinun täytyy kääntyä ei oikealle vaan vasemmalle. 
    • Senin sağa değil ama sola dönmen gerekiyor.
    • Senin sağa değil, sola dönmen gerekiyor.
Çevirilerimizi yaptık, peki bunları nasıl yorumlamalıyız, niçin bir şeyler yazıp sonra üstünü çizdim?
  • Mutta, bağlacın iki tarafındaki ifadeler birbiriyle ilişki ifade ettiğinde kullanılıyor. Bizim örneklerimizde bunlar görmek-konuşmamak, gelmeyi istemesi-evde kalmasının gerekmesi, güzel olması-pahalı olması. Halbuki vaan, bağlacın iki tarafındaki ifadeler birbirinin alternatifi olan, birbiriyle zıtlaşan şeyler ya da durumlar olduğunda kullanılıyor. Bununla ilgili örneklerimiz de, karanlık-aydınlık, açlık-susuzluk, sağa dönmek-sola dönmek.
  • Mutta kullanılmış bir cümlenin Türkçe çevirisinden "ama" çıkarıldığında geriye anlamsız bir cümle kalıyor; üstünü çizdiklerim de bu anlamsız cümleler. Diğer yandan, vaan kullanılmış bir cümlenin Türkçe çevirisinden "ama" çıkarıldığında elimizde yine anlamlı bir cümle kalıyor. Vaan'lı cümlelerin ikinci satırındaki çevirilerde bunu görebilirsiniz. 
  • Bir konuya ek bilgi vermek için mutta, bir düzeltme yapmak için vaan kullanılıyor.
    • Minä en ajanut, mutta kuljettajani ajoi.
      • Ben sürmedim ama şöförüm sürdü.
      • Arabayı kendi sürmemiş, önce bunu söylüyor; sonra da kimin sürdüğünü ilave ediyor.
    • Minä en ajanut, vaan kuljettajani ajoi. 
      • Ben değil ama, şoförüm sürdü.
      • Ben değil de şoförüm sürdü.
      • Arabayı kullananın kendisi olmayıp şoför olduğunu söyleyerek düzeltiyor.
    • Ostin omenoita, mutta en syönyt.
      • Elma satın aldım, ama yemedim 
      • Yemediğini belirterek, satın aldıktan sonra ne olduğu/olmadığı konusunda bilgi veriyor.
    • En ostanut omenoita vaan päärynöitä.
      • Elma satın almadım ama, armut (satın aldım)
      • Aldığı şeyin bilgisini düzelterek veriyor, alternatifini söylüyor.
Mutta ve vaan cümle başında da kullanılabiliyor.
  • Opiskelijat ovat tyytyväisiä kouluun. Mutta entä koulutuksen laatu?
    • Öğrenciler okuldan memnun. Peki ya eğitimin kalitesi?
  • Toistaiseksi nautin suomen opiskelemisesta . Vaan, kuinka kauan?
    • Şimdilik Fince çalışmaktan keyif alıyorum. Ama ne kadar sürecek?
Mutta mı vaan mı, biraz öğrendik herhalde; zor muymuş?
  • Se on vaikea vaan ei mahdotonta!
    • Zor ama imkansız değil!

Yazıda geçen Fince kelimeler ve Türkçe karşılıkları

mutta/vaan: ama, ancak, fakatruoka: yemek, yiyecek
eilen: dünomena: elma
nähdä: görmekpäärynä: armut
puhua: konuşmakopiskelija: öğrenci
halua: istemekkoulu: okul
tulla: gelmekkallis: pahalı
täytyä: zorunluluğu olmakhyvää: iyi
jäädä: kalmakpimeä: karanlık
kääntyä: dönmekvaloisa: aydınlık
ostaa: satın almaktyytyväinen: memnun, hoşnut
syödä: içmekvaikea: zor
nauttia: keyif almak, tadını çıkarmakmahdoton: imkansız
opiskella: çalışmak (ders)nälkä: açlık
toistaiseksi: şimdilikjano: susuzluk
kuinka kauan: ne zamana kadar, ne kadardır (süre)latu: kalite
oikealle: sağavasemmalle: sola

Bu yazıdaki örneklerde, bazılarından daha önce hiç bahsetmediğim birçok dilbilgisi öğesi var, onları da kısaca gözden geçirelim. İleride bunlarla ilgili ayrıntılı bilgi vermeyi düşünüyorum.
  • hänet: hän, akkusatiivi 
  • hänelle: hän, allatiivi
  • minulla: minä, adessiivi
  • en puhunut, en ostanut, en syönyt: imperatiivi, olumsuz 
    • Belirli geçmiş zaman olumsuz fiil çekimlerinde önce olumsuzluk ve şahıs bildiren kelimeyi (en/et/ei/emme/ette/eivät) getiriyoruz. Sonra da fiil köküne -nut/-nyt, -neet ve benzeri eklerden uygun olanı koyuyoruz.
  • haluaisin: haluta, konditionaali
    • Bu sözcükte gördüğünüz "isi", "isterdim" anlamını vermeye yarıyor. 
  • minun täytyy: iyelik (aitlik) eki+täytyä 
    • Cümle kuruluşu "benim ……… zorunluluğum var" şeklinde. 
    • Türkçeye "...……………… zorundayım" olarak çevrilebilir.
  • jäädä kotiin: jäädä+illatiivi 
    • eve kalmak 
    • Fincede "evde kalmam gerekiyor" derken, bunu -de/-da anlamını veren eklerle veya evde anlamındaki kotona kelimesiyle ifade edemiyoruz. Nedense illatiivi kullanmışlar bunun için.
  • tyytyväinen kouluun: tyytyväinen+illatiivi
    • okula hoşnut 
    • Bu sıfatı kullanırken ilgili isme Türkçedeki gibi -den/-dan anlamını veren ekler değil, illatiivi eklerini koyuyoruz, okuldan hoşnut değil, okula hoşnut oluyoruz.
  • nautin opiskelemisesta: nauttia+elatiivi
    • Bir şeyden keyif almak fiili, isme veya isim-fiile gelen elatiivi ekiyle kullanılıyor.
  • opiskelemisesta: çalışmadan, çalışmaktan, hatta belki de, çalışmasından
    • Opiskella fiilini ve -sta/stä ekini biliyorsanız yolu yarılamışsınız demektir. Stockholm'den (Tukholmasta) der gibi, "çalışmaktan" diyebiliyoruz. Çalışmak fiili isimleştirilip buna elatiivi eki olan -sta ekleniyor. 
  • suomen: genitiivi
    • suomen opiskelemisesta: Finceyi çalışmaktan  
  • pimeää, kallista, mahdotonta: tekil partitif 
    • Olumsuz cümlelerde partitif kullanıyorduk, sıfatlar da gereğinde partitif oluyordu.
    • Sessiz harfle biten kelimeleri partitif yapmak için -ta ekliyorduk.
  • omenoita, päärynöitä: çoğul partitif kelimeler.
    • Olumsuz cümlelerde partitif kullanıyorduk.
  • minulla ei ole nälkä: bende açlık yok 
    • Tam çevirisi yukarıdaki gibi; Türkçeye de "aç değilim" olarak çevrilebilir. Aynı anlama gelen Fince cümle ise "minä en ole nälkäinen".

9 Nisan 2019 Salı

Fince partitif partitiivi 3

Fince partitif partitiivi 1 ile giriş yapıp Fince partitif partitiivi 2 ile devam ettiğimiz partitif konusuna, kolayca öğrenilecek iki alt başlıkla devam ediyoruz.

Olumsuz cümlelerde partitif kullanılıyor


  • en syö perunaa: patates yemem
    • peruna→perunaa
  • minulla ei ole telkkaria: benim televizyonum yok
    • telkkari→telkkaria
  • en juo kylmää teetä: soğuk çay içmem
    • kylmä→kylmää, tee→teetä
Hatırlarsanız, sadece isimlerin değil, ilgili sıfatların da partitif olması gerekiyordu.

  • kotona ei ole omenaa: evde elma yok
    • omena→omenaa
Normalde tek bir sesli harfle biten kelimelerin sonuna, ünlü uyumuna göre bir -a veya -ä harfi eklerken, iki sesli harfle biten kelimelerde -a/-ä harfinden önce bir -t harfi koyuyorduk. Burada da tee, bu nedenle teetä olmuş. Kelimelerin partitif hale dönüştürülmesi yine yukarıdaki bağlantılarda var.

Partitif nerede kullanılmıyor, yalın haldeki kelimeler nerede kullanılıyor, ona da bir bakalım: "Yok" cümleleri partitifle oluşturulurken, "değil" cümlelerinde nominatif yani yalın hal kullanılıyor.

  • omena ei ole korissa: elma sepette değil
Kutlamalar ve dileklerle ilgili ifadelerde partitif kullanılıyor

hyvää päivää: iyi günler
hyvää suomen kielen päivää!: Fince günü kutlu olsun!
hyvää Mikael Agricolan päivää!: Mikael Agricola günü kutlu olsun

hyvä→hyvää, päivä→päivää

Her yıl 9 nisan (huhtikuu) günü kutlanan suomen kielen päivä aynı zamanda Mikael Agricolan päivä olarak da geçiyormuş. Fince basılan ilk kitap olan 1542 tarihli Abckiria (bugünkü ifadeyle Abc-kirja) yani Abece Kitabı'nın yazarı olması ve Yeni Ahit'ten yaptığı çeviri, Finceyi yazıya ilk döken Mikael Agricola'ya Fin dili ve edebiyatında çok önemli bir yer kazandırmış. İpucu: Bu kişinin adı Mikael Agricola ama, kendisine adanmış olan günden bahsederken Mikael Agricolan päivä diyoruz yani soyadına bir -n harfi ekliyoruz. İşte bu da Fincede ismin diğer bir hali olan genitif yani genitiivi. Bunu da öğreneceğiz.

Kelimelerin partitif halini nasıl oluşturuyoruz kısmına da kişi zamirlerini ve partitif hallerini koyalım. Böylece Fince Test 7'yi yapabilecek bütün bilgiler elimizde oluyor.



minä
minua
me
meitä
sinä
sinua
te
teitä
hän
häntä
he
heitä
se
sitä
ne
niitä

22 Şubat 2019 Cuma

Fince konuşarak, Fince konuşmadan

Miten? (Nasıl), Millä tavalla? (Ne şekilde) veya Tekemällä mitä? (Ne yaparak) sorularına bir eylemle cevap vermek için kurulacak Fince cümlelerde, eylem belirten kelimelere hangi ekler geliyor, bundan bahsedeyim. 
  • Puhua: konuşmak
  • Puhumalla: konuşmakla
  • Puhumatta: konuşmaksızın
Türkçeye benzeteceğim derken biraz zorlama oldu sanki, isterseniz "konuşarak" ve "konuşmadan" diye de düşünebilirsiniz. Mesela, "Sorunlarınızı ancak konuşarak çözebilirsiniz" veya "Bu işi konuşmadan çözemeyiz" gibi cümlelerde fiil köküne -malla/mällä ve -matta/mättä eklerini getiriyoruz. Daha doğrusu, getiriyormuşuz demem gerekiyor çünkü, ben de biraz önce interneti karıştırırken buldum bunu. Daha önceleri, Fince bir şeyler okumaya çalışırken görüyordum ama ne olduğunu çözememiştim. 
  • Syödä: yemek (fiil)
  • syömällä: yemekle (yiyerek)
  • syömättä: yemeksizin (yemeden)
Mesela, "Her gün sebze yiyerek zayıflayabilirsin" ya da "Yemek yemeden gitmemelisin" derken, öyle bir cümle kurabilecek kadar Fince bilseydim, ilk cümlede syömällä, ikinci cümlede de syömättä kullanacaktım. 

Olumlu cümlelerde harf uyumuna göre -malla/mällä ekleniyor.
Olumsuz cümlelerde harf uyumuna göre -matta/mättä ekleniyor.

Bu tür ifadelere aşina olmak için, vaktim olunca evdeki Fince gazetelerden birini açıp birkaç habere baştan sona göz gezdireceğim ve -malla/mällä ve -matta/mättä ile biten kelimeleri bulacağım; renkli gazlı kalemlerimden biriyle bunları yuvarlak içine alacağım. Cümleleri tam olarak anlamak gibi bir hedefim yok ama, "hmm demek ki bu cümlede bir şeyin nasıl, ne şekilde olduğu söyleniyor" diyebileceğim.

10 Ocak 2018 Çarşamba

Fince faydalı ifadeler

Bu yazıda, Fince günlük konuşmalarda geçecek dokuz Fince cümle, Türkçe karşılıkları ve açıklamaları var. Son olarak da, Fince "seni seviyorum" demeyi öğreniyoruz.
  1. Missä on vessa: tuvalet nerede? 
  2. En puhu suomea: Fince bilmiyorum (konuşmuyorum) 
  3. Kiitos paljon: çok teşekkürler 
  4. En tiedä: bilmiyorum 
  5. Hyvää päivää: iyi günler 
  6. Hyvää huomenta: iyi sabahlar 
  7. Hyvää iltaa: iyi akşamlar 
  8. Mitä kuuluu: Ne haber? 
  9. Mikä sinun nimesi on: senin adın nedir? 
  10. Rakastan sinua: seni seviyorum
Fince soru sormanın sakıncası, karşınızdakinin sizi biliyor zannedip Fince cevap vermesidir. Bu nedenle, "Missä on vessa" (tuvalet nerede) diye sorduktan hemen sonra "En puhu suomea" (Fince bilmiyorum) diye de eklemeniz gerekeceğinden, 1 ve 2 numarayı beraber ezberleyin. El-kol hareketleriyle tuvalet tarifini aldıktan sonra da "Kiitos paljon" diyerek çok teşekkür edin. O arada biri size bir şey sorarsa "En tiedä" (bilmiyorum) dersiniz.

Buraya kadar olan ifadeleri ve içinde geçen kelimeleri inceleyelim biraz:

1. Missä, nerede demek. Ä harfinin Ӕ yani a ve e harfleri arası bir harf olduğunu hatırlayalım, "açık e" gibi okuyabiliriz. Vessa, WC'nin Fince okunuşu işte. Burada bir de "on" var, "dır", "dir" anlamına geliyor. Tuvalet nerededir diye sormuş oluyoruz tam olarak.

2. En puhu: konuşmuyorum, konuşmam. Puhua, konuşmak fiiliydi. Fincede fiilleri olumsuz hale getirirken fiilin kendisine pek bir şey yapmıyoruz, sadece birinci tekil şahıs çekiminin sonundaki n harfini atıyoruz. Kalan kelimenin önüne sırasıyla, birinci, ikinci, üçüncü tekil ve çoğul şahıslar için, en, et, ei, emme, ette, eivät getiriyoruz. En puhu, et puhu, ei puhu, emme puhu, ette puhu, eivät puhu: konuşmuyorum, konuşmuyorsun, konuşmuyor, konuşmuyoruz, konuşmuyorsunuz, konuşmuyorlar.

En puhu suomea için karşılık olarak yukarıda Fince bilmiyorum yazmıştım çünkü, biz Türkçede Fince konuşmuyorum demeyiz, öyle dersek, "biliyorum da konuşmuyorum işte" gibi bir anlam çıkar; biz "Fince bilmiyorum" deriz bu durumda. Suomea'yı, cümle içinde küçük harfle yazdım, yanlışlık yok, özel isim sayılmıyor.

3. Kiitos: teşekkür ederim demek. kiittää: teşekkür etmek. Fiilin çekiminde t harflerinden biri düşüyor (bkz. Fince Tip 1 fiil çekimlerine devam).

4. Tietää: Bilmek de yukarıda anlattığım şekilde olumsuz hale dönüşüyor; en tiedä, et tiedä diye gidiyor. T harfinin D'ye dönüşmesi konusunu da yine Tip 1 fiil çekimleri kaydında okuyabilirsiniz. 

5, 6 ve 7 numaralarda geçen hyvää, iyi demek. Hyvää päivä'yı öğleden sonra da kullanabilirsiniz. Çok neşe saçmayayım, biraz ağır takılayım diyorsanız sadece Päivä! veya Huomenta! ya da Iltaa! diyebilirsiniz. İpucu: Hyvää kelimesine benzer görünen bir de hyvä var, o da iyi demek ama, bir ünlem. Mesela, "Seni yarın ararım" ya da "Hemen geliyorum" dendi, "İyi" demek istediniz, Hyvä! diyebilirsiniz. "Ne haber, nasılsın" diye soruldu, "hyvä" diye cevap verebilirsiniz.

8. Mitä kuuluu, ne haber anlamına geliyor dedik. Kuulla, duymak demek. Mitä kuuluu, ne duyuluyor gibi bir anlam taşıyor. Tabii Türkçede böyle bir ifade olmadığı için, ona yakın bir karşılık olarak ne haber demeyi uygun gördüm. Bunu n'aber olarak da düşünebiliriz ki buradan samimi bir ifade olduğunu anlayabilirsiniz. Resmi ortamlarda kullanmayın. Mitä ve 9. maddede geçen mikä, ikisi de "ne" demek. Bunların ayrımını daha sonra anlatacağım.

9. Dokuzuncu maddede sinun var, senin demek. İyelik ekleriyle ilgili bir yazım vardı, sizi onu okumaya davet ediyorum. Nimi, ad demekti. Nimesi de senin adın demek. Sinun'un başındaki "si", ilgili kelimenin sonuna ekleniyor. Nimi kelimesinde ufak bir değişiklik var, nimisi değil, nimesi olmuş ama sonuçta Türkçeye benzer şekilde ekleme oluyor diye düşünebiliriz; benim adım, senin adın, minun nimeni, sinun nimesi gibi.

10. Rakastaa: sevmek (Tip 1 Fiil) Lütfen rastgele kullanmayın; Finler utangaç, duygularını pek belli etmeyen, laf kalabalığını sevmeyen insanlar olarak biliniyor. Hatta bununla ilgili bir anekdot var: Elli-altmış yıllık evli bir çift varmış. Kadın bir gün kocasına "Söylesene, beni hala seviyor musun" diye sormuş. Adam cevap vermiş: "Neden böyle ikide bir soruyorsun anlamadım, evlenme teklif ederken seni sevdiğimi söylemiştim zaten. Bir değişiklik olursa haber veririm".

Fince çok faydalı ifadeler 1-25 ve onun devamı olan Fince çok faydalı ifadeler 26-50 yazılarımda da günlük konuşmada kullanılabilecek kısa kısa 50 kalıp var.

Son güncellediğim yazım

Bilinen Geçmiş Zaman-Imperfekti

Bu yazının tamamını  Imperfekti-Bilinen Geçmiş Zaman | Keyfimce Fince (wordpress.com)  adresinde bulabilirsiniz. Bilinen geçmiş zaman fiil ç...