ekler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ekler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ağustos 2019 Pazartesi

Fince memnun olmak-bileşik fiiller

Bu yazının konusu memnun olmak bileşik fiilinin Fincedeki kullanımı.

  • tyytyväinen: sıfat, memnun, hoşnut
  • olla tyytyväinen: fiil, memnun olmak, hoşnut olmak
Çevirileri Fincedeki kullanıma göre yaptım.
  • tyytyväinen+illatiivi: bir şeye memnun olmak
    • -.n ekleri ile kullanılıyor, en sık kullanılan şekli bu.
    • -.n ekindeki noktanın yerine gereken harf/harfler koyuluyor.
      • tyytyväinen kurssiin: kursa memnun
      • Olen tyytyväinen kurssiin: Kursa memnunum
  • tyytyväinen+elatiivi: bir şeyden memnun olmak
    • -sta/-stä ekleri ile kullanılıyor, günümüzde daha az tercih ediliyor. Eski dilde daha çok kabul gören bir ifade biçimiymiş ve daha sık kullanılırmış, Türkçeyle de uyumluymuş ne güzel.  
      • Katsoja on tyytyväinen voitosta: İzleyici galibiyetten dolayı memnun
      • O kadar da unutulmuş bir ifade biçimi değil. Günümüzde de, bir şeyden dolayı memnunsak yani bir sebep gösteriyorsak elatiivi kullanabiliyoruz.
  • tyytyväinen+että: ..... diye, ...... nedeniyle, ....... için memnun olmak
    • Sık kullanılıyor, ek koymadan, ikinci bir cümlecikle meramımızı anlatabiliyoruz.
      • Olen tyytyväinen, että talvi on ohi: Kış bittiği için memnunum
  • tyytyväinen+koska: memnunum çünkü
    • Bu da memnuniyeti ifade etmek için sık kullanılan bir ifade biçimi.
      • Olen tyytyväinen, koska aurinko paistaa: Memnunum çünkü güneş parlıyor
Hem sıfat hem isim hem de bunların çoğulunu kullanarak son bir örnek:
    • Olen tyytyväinen uusiin väreihin: Yenilere renklere memnunum
      • uusi: yeni, nominatiivi tekil 
      • uuteen: yeniye, illatiivi tekil 
      • uusiin: yenilere, illatiivi çoğul
        • Sıfatın da aynı eki alması gerekiyor.
      • väri: renk, nominatiivi tekil
      • väriin: renge, illatiivi tekil
      • väreihin: renklere, illatiivi çoğul

    Yazıda geçen Fince kelimeler ve Türkçe karşılıkları:

    • tyytyväinen: memnun, hoşnut
    • olla tyytyväinen: memnun olmak, hoşnut olmak
    • kurssi: kurs
    • katsoja: izleyici
    • voitto: galibiyet
    • talvi: kış
    • ohi: sona ermiş
    • aurinko: güneş
    • paistaa: parlamak (güneş vs), kızartmak, kavurmak
    • elokuva: film
    • matka: yolculuk
    • uusi: yeni
    • väri renk

    14 Temmuz 2019 Pazar

    Fincede tekil ve çoğul

    Bu yazının konusu bir örnek üzerinden Fincede ismin bütün hallerinde tekil ve çoğul.

    Ayna kelimesinin tekil ve çoğul şekillerini ismin bütün hallerine göre aşağıda görebilirsiniz. Genel bir fikrimiz olsun. Normalde bir ismin bütün hallerini gösteren tablolar karşıma çıkınca, bu kadar şeyi ben nasıl öğreneceğim diye bana fenalık geliyor. Üstelik hepsi birbirine benziyormuş gibi gelmeye başlıyor. Diğer yandan, bunları öğrenebilmek için tek tek incelemek kadar, topluca görmek de gerekiyor. 

    Dilbilgisi halleri
    Bombeli güvenlik aynasından görülen ev ve kar manzarası
    peili

    1. nominatiivi: peili-peilit
    2. genetiivi: peilin-peilien
    3. partitiivi: peiliä-peilejä
    4. akkusatiivi: peili/peilin-peilit 
    Bulunma, yönelme ve ayrılma halleri:
    1. inessiivi: peilissä-peileissä
    2. elatiivi: peilistä-peileistä
    3. illatiivi: peiliin-peileihin
    4. adessiivi: peilillä-peileillä
    5. ablatiivi: peililtä-peileiltä 
    6. allatiivi: peilille-peileille
    Diğer haller:
    1. essiivi: peilinä-peileinä 
    2. translatiivi: peiliksi-peileiksi 
    3. abessiivi: peilittä-peileittä 
    4. instruktiivi: tekil yok-peilein 
    5. komitatiivi: tekil yok-peileine-+iyelik eki
    Bunlardan, partitiivi halin çoğulu ile ilgili bir yazıyı ve bir testi blogumda bulabilir, çoğul etiketine tıklayarak konuyla ilgili başka ne varmış diye bakabilirsiniz. Yukarıdaki hallerle ilgili hiç bilginiz yoksa partitif etiketine tıklayabilir, Fince nereden, nerede, nereye başlıklı yazımı okuyarak da bulunma, yönelme ve ayrılma halleri ile ilgili fikir edinebilirsiniz. 

    26 Haziran 2019 Çarşamba

    Fince ama Fince

    Bu yazının konusu, Türkçe karşılığı "ama" olan, Fince mutta ve vaan bağlaçları. 

    Üç beyaz zar, üstlerinde siyah harflerle sırayla A, M, A yazılmış
    mutta/vaan

    Mutta ve vaan kelimelerinin ikisi de Türkçeye "ama", "fakat" veya "ancak" diye çevriliyorsa da, Fincede bunlar birbirinden farklı. Biz de bunları yerli yerinde kullanabilmek için biraz çalışalım. Yazıda geçen Fince kelimeler ve Türkçe karşılıkları en altta.
    • Näin hänet eilen, mutta en puhunut hänelle. 
      • Dün onu gördüm ama onunla konuşmadım.
      • Onu gördüm onunla konuşmadım.
    • Haluaisin tulla, mutta minun täytyy jäädä kotiin.
      • Gelmek isterdim ama evde kalmam gerekiyor. 
      • Gelmek isterdim evde kalmam gerekiyor.
    • Ruoka on hyvää mutta kallista. 
      • Yemek iyi ama pahalı.
      • Yemek iyi pahalı.
    • Ei pimeää vaan valoisaa 
      • Karanlık değil ama aydınlık 
      • Karanlık değil, aydınlık
    • Minulla ei ole nälkä vaan jano.
      • Aç değilim ama susadım.
      • Aç değilim, susadım.
    • Sinun täytyy kääntyä ei oikealle vaan vasemmalle. 
      • Senin sağa değil ama sola dönmen gerekiyor.
      • Senin sağa değil, sola dönmen gerekiyor.
    Çevirilerimizi yaptık, peki bunları nasıl yorumlamalıyız, niçin bir şeyler yazıp sonra üstünü çizdim?
    • Mutta, bağlacın iki tarafındaki ifadeler birbiriyle ilişki ifade ettiğinde kullanılıyor. Bizim örneklerimizde bunlar görmek-konuşmamak, gelmeyi istemesi-evde kalmasının gerekmesi, güzel olması-pahalı olması. Halbuki vaan, bağlacın iki tarafındaki ifadeler birbirinin alternatifi olan, birbiriyle zıtlaşan şeyler ya da durumlar olduğunda kullanılıyor. Bununla ilgili örneklerimiz de, karanlık-aydınlık, açlık-susuzluk, sağa dönmek-sola dönmek.
    • Mutta kullanılmış bir cümlenin Türkçe çevirisinden "ama" çıkarıldığında geriye anlamsız bir cümle kalıyor; üstünü çizdiklerim de bu anlamsız cümleler. Diğer yandan, vaan kullanılmış bir cümlenin Türkçe çevirisinden "ama" çıkarıldığında elimizde yine anlamlı bir cümle kalıyor. Vaan'lı cümlelerin ikinci satırındaki çevirilerde bunu görebilirsiniz. 
    • Bir konuya ek bilgi vermek için mutta, bir düzeltme yapmak için vaan kullanılıyor.
      • Minä en ajanut, mutta kuljettajani ajoi.
        • Ben sürmedim ama şöförüm sürdü.
        • Arabayı kendi sürmemiş, önce bunu söylüyor; sonra da kimin sürdüğünü ilave ediyor.
      • Minä en ajanut, vaan kuljettajani ajoi. 
        • Ben değil ama, şoförüm sürdü.
        • Ben değil de şoförüm sürdü.
        • Arabayı kullananın kendisi olmayıp şoför olduğunu söyleyerek düzeltiyor.
      • Ostin omenoita, mutta en syönyt.
        • Elma satın aldım, ama yemedim 
        • Yemediğini belirterek, satın aldıktan sonra ne olduğu/olmadığı konusunda bilgi veriyor.
      • En ostanut omenoita vaan päärynöitä.
        • Elma satın almadım ama, armut (satın aldım)
        • Aldığı şeyin bilgisini düzelterek veriyor, alternatifini söylüyor.
    Mutta ve vaan cümle başında da kullanılabiliyor.
    • Opiskelijat ovat tyytyväisiä kouluun. Mutta entä koulutuksen laatu?
      • Öğrenciler okuldan memnun. Peki ya eğitimin kalitesi?
    • Toistaiseksi nautin suomen opiskelemisesta . Vaan, kuinka kauan?
      • Şimdilik Fince çalışmaktan keyif alıyorum. Ama ne kadar sürecek?
    Mutta mı vaan mı, biraz öğrendik herhalde; zor muymuş?
    • Se on vaikea vaan ei mahdotonta!
      • Zor ama imkansız değil!

    Yazıda geçen Fince kelimeler ve Türkçe karşılıkları

    mutta/vaan: ama, ancak, fakatruoka: yemek, yiyecek
    eilen: dünomena: elma
    nähdä: görmekpäärynä: armut
    puhua: konuşmakopiskelija: öğrenci
    halua: istemekkoulu: okul
    tulla: gelmekkallis: pahalı
    täytyä: zorunluluğu olmakhyvää: iyi
    jäädä: kalmakpimeä: karanlık
    kääntyä: dönmekvaloisa: aydınlık
    ostaa: satın almaktyytyväinen: memnun, hoşnut
    syödä: içmekvaikea: zor
    nauttia: keyif almak, tadını çıkarmakmahdoton: imkansız
    opiskella: çalışmak (ders)nälkä: açlık
    toistaiseksi: şimdilikjano: susuzluk
    kuinka kauan: ne zamana kadar, ne kadardır (süre)latu: kalite
    oikealle: sağavasemmalle: sola

    Bu yazıdaki örneklerde, bazılarından daha önce hiç bahsetmediğim birçok dilbilgisi öğesi var, onları da kısaca gözden geçirelim. İleride bunlarla ilgili ayrıntılı bilgi vermeyi düşünüyorum.
    • hänet: hän, akkusatiivi 
    • hänelle: hän, allatiivi
    • minulla: minä, adessiivi
    • en puhunut, en ostanut, en syönyt: imperatiivi, olumsuz 
      • Belirli geçmiş zaman olumsuz fiil çekimlerinde önce olumsuzluk ve şahıs bildiren kelimeyi (en/et/ei/emme/ette/eivät) getiriyoruz. Sonra da fiil köküne -nut/-nyt, -neet ve benzeri eklerden uygun olanı koyuyoruz.
    • haluaisin: haluta, konditionaali
      • Bu sözcükte gördüğünüz "isi", "isterdim" anlamını vermeye yarıyor. 
    • minun täytyy: iyelik (aitlik) eki+täytyä 
      • Cümle kuruluşu "benim ……… zorunluluğum var" şeklinde. 
      • Türkçeye "...……………… zorundayım" olarak çevrilebilir.
    • jäädä kotiin: jäädä+illatiivi 
      • eve kalmak 
      • Fincede "evde kalmam gerekiyor" derken, bunu -de/-da anlamını veren eklerle veya evde anlamındaki kotona kelimesiyle ifade edemiyoruz. Nedense illatiivi kullanmışlar bunun için.
    • tyytyväinen kouluun: tyytyväinen+illatiivi
      • okula hoşnut 
      • Bu sıfatı kullanırken ilgili isme Türkçedeki gibi -den/-dan anlamını veren ekler değil, illatiivi eklerini koyuyoruz, okuldan hoşnut değil, okula hoşnut oluyoruz.
    • nautin opiskelemisesta: nauttia+elatiivi
      • Bir şeyden keyif almak fiili, isme veya isim-fiile gelen elatiivi ekiyle kullanılıyor.
    • opiskelemisesta: çalışmadan, çalışmaktan, hatta belki de, çalışmasından
      • Opiskella fiilini ve -sta/stä ekini biliyorsanız yolu yarılamışsınız demektir. Stockholm'den (Tukholmasta) der gibi, "çalışmaktan" diyebiliyoruz. Çalışmak fiili isimleştirilip buna elatiivi eki olan -sta ekleniyor. 
    • suomen: genitiivi
      • suomen opiskelemisesta: Finceyi çalışmaktan  
    • pimeää, kallista, mahdotonta: tekil partitif 
      • Olumsuz cümlelerde partitif kullanıyorduk, sıfatlar da gereğinde partitif oluyordu.
      • Sessiz harfle biten kelimeleri partitif yapmak için -ta ekliyorduk.
    • omenoita, päärynöitä: çoğul partitif kelimeler.
      • Olumsuz cümlelerde partitif kullanıyorduk.
    • minulla ei ole nälkä: bende açlık yok 
      • Tam çevirisi yukarıdaki gibi; Türkçeye de "aç değilim" olarak çevrilebilir. Aynı anlama gelen Fince cümle ise "minä en ole nälkäinen".

    29 Mayıs 2019 Çarşamba

    Fince partitif partitiivi 4

    Bu yazıda Fincede partitifin kullanıldığı yerleri öğrenmeye devam ediyoruz.

    Bu kısım da pek zor sayılmaz. İster inanın ister inanmayın, Türkçeye benziyor.

    Ölçüm ve miktar belirtmeden bahsettiğimiz şeyler partitif halde kullanılıyor.

    K
    lasik örnekler hep yeme-içmeyle ilgili.
    • juon hedelmämehua: meyve suyu içiyorum
      • hedelmämehu→hedelmämehua
    • ostin kukkakaalia: karnabahar satın aldım
      • kukkakaali→kukkakaalia 
    Bunlar Türkçede de Fincede de tekil olarak kullanılıyor ama Fincede tekil partitif oluyor. Ne kadar kahve içtiğimiz, ne kadar köfte yediğimiz veya ne kadar karnabahar satın aldığımız belli değil. Bu nedenle tekil partitif kullanıyoruz. Ne kadar olduğunu değil, ne yaptığımızı söylüyoruz.

    Bir şeyin nerede var olduğunu (bulunduğunu) veya kime ait olduğunu gösteren cümlelerde partitif kullanılıyor.
    • lasissa on vettä: bardakta su var 
      • vesi→vettä 
    • ladoissa on olkia: samanlıkta saman var 
      • olki→olkia 
    Bardakta su, ahırda saman var ama ne kadar olduğu belirtilemiyor çünkü bunlar sayılamayan isimler. İşte bu durumda, Türkçede tekil olarak kullandığımız kelimeler Fincede de yine tekil ama partitif tekil oluyor. 
    • sairaalassa on potilaita: hastanede hastalar var 
      • potilas→potilaita 
    • tehtaalla on työntekijöitä: fabrikada işçiler var 
      • työntekijä→työntekijöitä 
    Yukarıdaki örneklerde, hastanede kaç hasta, fabrikada kaç işçi olduğu belirsiz fakat bunlar sayılabilen isimler. Bu durumda da Türkçedeki gibi çoğul kullanılmakla beraber, Fincede partitifin çoğulu kullanılıyor.
    • minulla on naapureita: benim komşularım var 
      • naapuri→naapureita 
    • hänellä on kanoja: onun tavukları var 
      • kana→kanoja 
    Burada da, komşuların ve kedilerin sayısı belli değil ama sayısı birden çok. Yine Türkçedeki gibi çoğul fakat partitif çoğul. Bu arada, minulla "benim", hänellä "onun" demek değil tam olarak ama Finceden Türkçeye bu şekilde çevrilebilir. Ayrıntıları daha sonra adessiivi yazısında bulabilirsiniz. 

    Yazıda geçen kelimeler ve Türkçe karşılıkları:

    • juoda: içmek
    • ostaa: satın almak
    • hedelmämehu: meyve suyu
    • kukkakaali: karnabahar
    • lasi: bardak
    • vesi: su 
    • lato: samanlık
    • olki: saman
    • sairaala: hastane
    • potilas: hasta
    • tehdas: fabrika
    • työntekijä: işçi
    • naapuri: komşu
    • kana: tavuk

    2 Mayıs 2019 Perşembe

    Fince zarflar

    Bu yazının konusu Fincede sıfatlara ek getirerek oluşturulan zarflar.

    Fincede bir şeyin nasıl (miten) olduğunu gösteren zarfların önemli bir kısmı, ilgili sıfatın -sti eki ile birleştirilmesiyle sayesinde oluşturuluyor; Türkçede -ce/-ca eki getirilerek oluşturulduğu gibi. 
    • helppo→helposti
      • kolay→kolayca
    • hidas→hitaasti
      • yavaş→yavaşça
    • selvä→selvästi
      • açık→açıkça 
    Aynı -sti eki ile oluşturulan Fince zarfların Türkçe karşılıkları her zaman -ce/-ca eki almayabiliyor ama bırakalım bunu Finler düşünsün. Biz konuyu biliyoruz artık.
    • nopea→nopeasti
      • çabuk→çabucak 
    • kiire→kiireesti
      • acele→alelacele, aceleyle 
    • mahdollinen→mahdollisesti
      • muhtemel→muhtemelen 
    • huono→huonosti
      • kötü→kötü bir şekilde 
    • iloinen→iloisesti
      • neşeli→neşeyle 
    Bizim açımızdan Fince kelimelerin böyle ek alması durumunda ve fiil çekimlerinde belli harflerde ortaya çıkan değişiklikler önemli. Malum harfler, malum değişiklikler! Zaten bu nedenle yazının başında -sti eklenmesi dememiştim de, özellikle "ilgili sıfatın -sti eki ile birleştirilmesi" demiştim.

    Sıfatlar zarfa dönüşürken bazı harf değişimleri oluyor. 
    • Helppo, p harflerinden birini kaybederek helposti olmuş. 
    • Hidas, d harfini kaybedip t almış ve iki "a" ile yazılarak hitaasti olmuş 
    • Kiire, bir "e" daha alarak kiireesti olmuş. 
    • Iloinen ve mahdollinen kelimelerinin sonundaki -nen yerine -se gelmiş, -sti bunun arkasına koyulmuş. Böylece bunlar iloisesti ve mahdollisesti olmuş. 
    Bu harf düşmesi ve harf değişimleri nedir derseniz, Fince Tip 1 fiil çekimlerine devam yazısından fikir edinebilirsiniz.

    Bazı sıfatlar ve aynı sıfatlardan türetilmiş zamirlerle kurulmuş örnek cümleler aşağıda. 
    • Hän on iloinen: O neşeli
    • Hän hymyile iloisesti: O neşeyle gülümsedi 
    • Hän on nopea: O hızlı 
    • Hän juoksi nopeasti: O hızla koştu 
    • Hän on hidas: O yavaş
    • Hän kävelee hitaasti: O yavaş(ça) yürüyor. 
    Zarflar bu kadar değil tabii. "Zarflar, fiile yöneltilen neden, ne zaman, nereye, ne kadar ve nasıl sorularının cevaplarını oluşturur" diye açıklanmış. Ben burada, ek alarak oluşturulduğu için özel olan zarf türlerine yer verdim. Diğer zarfları ayrı kelimeler olarak başka başlıklar altında öğreniyoruz zaten. Örneğin, zaman zarflarının önemli bir kısmını Fince bu gece yazısında vermiştim.

    Başka ne gibi zarflar var derseniz, Wiktionary'nin Fince zarflar bölümünde istemediğiniz kadar bulabilirsiniz. Bir zarfı tıkladığınızda "Etymology" başlığı altında zarfın kökeni olan kelimeyi gösteriyor. Fince sıfatlarla ilgili yazımda verdiğim sıfatlardan oluşturulabilecek zarflar nasıl olabilir diye de bir bakabilirsiniz.

    12 Nisan 2019 Cuma

    Fince hekimden sorma çekenden sor

    Bu yazının konusu Fincedeki ablatiivi ve elatiivi eklerini gerektiren fiiller.  

    Başlıktaki atasözünü biliyorsanız Fince kysyä yani sormak fiilini doğru kullanmanız çok kolay. Kime sorduğumuzu söylerken, birinden sormak diyoruz yani, ablatiivi eki getiriliyor. Bunun için -lta/-ltä eklerini kullanarak -den/-dan anlamını veriyoruz.

    Örnek cümleler:
    • kysyin sinulta: senden sordum
    • hän kysyi minulta: o benden sordu 
    • he kysyivät meiltä: onlar bizden sordular
    Türkçede çoğu zaman birinden sormak değil birine sormak şeklinden ifade ediliyorsa da, kysyä fiilinin nasıl kullanıldığını unutmayalım diye çevirisini olduğu gibi yaptım. 

    Kişi zamirlerinin ablatif hali
    • minä→minulta: benden
    • sinä→sinulta: senden
    • hän→häneltä: ondan
    • me→meiltä: bizden
    • te→teiltä: sizden
    • he→heiltä: onlardan
    Şimdi de ne konuda soru sorduğumuzu ifade edelim: 

    Bunun için -sta/stä kullanılıyor yani elatiivi ekleri getiriliyor. Bu ekler de Türkçedeki -den/-dan anlamını veriyor.
    • hän kysyi sinulta minusta
    • kysyin sinulta hänestä
    • hän kysyi minulta vaikeasta aiheesta
    Örneklerin ilk ikisini Türkçeye, "O sana beni sordu", "Sana onu sordum" diye çevirebiliriz. Son cümlede ise Fincenin özelliklerinden biri olan, eklerin ilgili sıfatlara da gelmesi durumuna bir örnek var: "O bana zor(dan) bir konudan sordu".

    Özetle durum şu: Kimden yani kime soracağımızı -lta/-ltä eklerini kullanarak sorarken, ne konuda veya kimin hakkında sorduğumuzu -sta/-stä eklerini getirerek söylüyoruz. 

    Anlaşılacağı gibi, hem ablatiivi hem elatiivi ekleri Türkçedeki -den/-dan eklerine karşılık geliyor fakat ikisi arasında biraz fark var. Fince nerede, nereden, nereye yazımda bu konuyu anlatmıştım. Türkçedeki gibi, kişi zamirleri de bu ekleri alabiliyor. Türkçede bunlara ayrılma eki adı veriliyor.

    Ayrılma ekleri ile birlikte kullanılan başka fiiller de var. 


    Bu fiillerin bir kısmı, duruma göre -lta/-ltä veya -sta/-stä ile birlikte kullanılabiliyor. Hangi durumda hangisini seçeceğimize yine yukarıdaki kısa açıklamayla bağlantılı olarak karar verebiliyoruz. Ayrılma ekleri ile kullanılan Fince fiillerin bir kısmı Türkçe ile uyumlu veya uyumlu sayılabilir, bazıları uyumlu değil.

    -den/-dan ekleri ile birlikte kullanımı Türkçeyle uyumlu olan fiiller:
    • ostaa: satın almak (bir yerden)
    • löytää: bulmak (bir yerden)
    • lukea: okumak (bir yerden)
    • katsoa: bakmak (bir yerden)
    • lainata: borç almak (bir yerden)
    • pelastaa: kurtarmak (bir şeyden)
    -den/-dan ekleri ile birlikte kullanımı Türkçeyle uyumlu olmayan fiiller:
    • etsiä: aramak (bir yerden)
    • myöhästyä: geç kalmak (bir şeyden)
    Aslında bazen biz de, "seni evden aradım", "dersinden geç kalma çocuğum" gibi cümleler kuruyoruz, duyuyoruz. Her zaman böyle konuşmasak da, bu ifade biçimleri bize Fincedeki kullanımı hatırlatıyor.

    Ben bu fiilleri uusikielemme.fi sitesinden buldum. İngilizce üzerinden Fince öğrenmek isteyenler için mükemmel bir kaynak. Konumuzla ilgili başka fiiller de olabilir ama bunlar sık kullanılan fiiller, en azından bunları öğrenmekte fayda var.

    Not: Kysyä fiilinin geçmiş zaman çekimleri için Fince geçmiş zaman yazısına bakabilirsiniz.

    6 Ocak 2019 Pazar

    Büyükte eskide okulda

    Bu yazının konusu Fincede sıfat tamlamaları.

    Yeni yılın ilk günlerinde bir yayın yapmamak olmaz diye düşünerek, sıfat tamlamaları ile ilgili olan ve uzun zamandır taslak olarak duran bu yazıyı bitirmeye karar verdim. Çok uzatmadan konuya giriyorum. 

    Bugün büyük eski (bir) okulda (ders) çalışıyorum" nasıl deriz? 
    Şöyle: Tänään opiskelen suuressa, vanhassa koulussa.

    Açıklayayım: -ssa/ssä eki -de/-da anlamına geliyordu ve nerede sorusuna cevap verirken kullanıyorduk. Bu ek, ilgili sıfatlara da geliyor. Aksi durumda sıfatlar nesneye bağlanamıyor anlaşılan. Örnek cümlemizdeki sıfatla olan suuri ve vanha da koulu gibi ek alıyor. Sonuçta, başlıkta gördüğünüz, büyükte eskide okulda haline geliyor. Özetle, Fincede bütün sıfat tamlamaları ve nesne ya da kişi aynı haldedir ve bunun için de aynı ekleri alır. 

    • Tulin uudesta, pienestä, keltaisesta rakennuksesta: Yeni, küçük, sarı (bir) binadan geldim.
      • Yeniden küçükten sarıdan binadan geldim, demiş olduk.
    • Menemme uuteen, puhtaaseen, valkoiseen hotelliin: Yeni, temiz, beyaz (bir) otele gidiyoruz.
      • Tam tercüme edersek: Yeniye temize beyaza otele gidiyoruz.
    Mesela puhdas'ın puhtaaseen olmasından da anlaşılabileceği gibi, Fincede sıfatlar, açıklamasını nereye, nerede, nereden yazımda bulabileceğiniz ekleri alırken bazı harf değişikliklerinden de nasibini alıyor. 

    Yazıda geçen Fince kelimeler ve Türkçe karşılıkları:


    • tänään: bugün
    • opiskelen: çalışırım, çalışıyorum (opiskella) 
    • menemme: gidiyoruz (mennä) 
    • tulin: geldim (tulla) 
    • suuri: büyük 
    • pieni: küçük 
    • vanha: eski 
    • uusi: yeni
    • puhdas: temiz 
    • keltainen: sarı 
    • valkoinen: beyaz 
    • rakennus: bina 
    • koulu: okul 
    • hotelli: otel
    Not: Parantez içindekiler fiillerin mastar hali. 

    14 Eylül 2018 Cuma

    Fince nerede

    Fince nerede (missä) sorusuna cevap verelim veya bir şeyin nerede olduğunu söyleyelim ama cevap "içinde" olsun (üstünde olmasın, o farklı). Temel olarak çok basit, kelimenin sonuna, ünlü uyumuna göre -ssa veya -ssä getiriyoruz. Nerede, nereden, nereye yazımda konunun temelini anlatmıştım. Burada da, "missä" sorusuna cevap verirken karşımıza çıkacak farklılıklardan söz edeceğim. Bunlar sanırım en sık karşılaşabileceklerimiz, onun için de bunları ezberleyelim diyorum. Geri kalanları duydukça, okudukça öğreniriz herhalde.

    İpucu:
    En bilindik, en çok örnek verilen istisnalar, koti'nin kodissa değil kotona olması ve Helsinki'nin Helsinkissä değil Helsingissä olması. Bunları hemen öğrenmekte fayda var.

    Finlandiya'dan ve Finlandiya'nın çok bilinen şehirlerinden başlayayım, lazım olur.
    • Suomi oluyor Suomessa (Finlandiya'da) 
    • Tampere oluyor Tampereella (Tampere'de)
    • Vantaa oluyor Vantaalla (Vantaa'da)
    • Seinäjoki oluyor Seinäjoella (Seinäjoki'de)
    • Rovaniemi oluyor Rovaniemellä (Rovaniemi'de)
    İpucu: Fincede bizim "Ankara'da" yazdığımız gibi kesme işaretiyle ayırma yapılmıyor.

    İ harfiyle biten kelimelerin çoğunda, İ yerine E koyulup arkasına da -ssa/-ssä ekleniyor.

    • Suomi-Suomessa (Finlandiya-Finlandiya'da)
    • järvi-järvessä (göl-gölde)
    Başka dillerden alınan ve İ ile biten kelimeler standart ekleri alıyor.
    • pankki-pankkissa (banka-bankada)
    E harfiyle biten kelimelerde -ssa/-ssä öncesinde bir E harfi daha koyuluyor.
    • huone-huoneessa (oda-odada)
    • lentokone-lentokoneessa (uçak-uçakta)
    NEN ile biten kelimelerde NEN yerine SE koyduktan sonra -ssa/-ssä ekleniyor.
    • Suomalainen-suomalaisessa (Finlandiyalı-Finlandiyalıda)
    Sİ ile biten kelimelerde, Sİ yerine DE koyulduktan sonra ekler koyuluyor.
    • vesi-vedessä: (su-suda)
    • käsi-kädessä (el-elde)
    Ünlü uyumu, harf düşmesi, zayıf ve kuvvetli ünsüzlerle ilgili değişikliklere de rastlıyoruz. Örneğin, LT yerine LL gelmesi, PP varken tek P olması.
    • silta-sillassa (köprü-köprüde) 
    • kauppa-kaupassa (dükkan-dükkanda) 
    • hampas-hampaassa (diş-dişte)
    • kaappi-kaapissa: dolapta (Bu arada, bizim kap dediğimiz şey Fincede dolap anlamına geliyor. Dolapta derken p'lerden biri, artık hangisiyse, düşüyor. 
    İpucu: "Masada" yani "pöydässä" denmeyeceğini de öğrenelim, bildiğimiz üç-beş kelimeye kendi kendimize ek getirirken kolayca yapabileceğimiz bu hatadan yol yakınken dönelim. "Masanın üstünde" yani "pöydälle" denmesi gerekiyor.

    Bir de neler var biliyor musunuz:
    • joulukuu-joulukuussa: aralıkta (aralık ayında)
    • kaksi kertaa päivässä: günde iki kere. Kere kelimesinin hangisi olduğunu artık siz tahmin edin, gecenin bu saatinde beni yormayın.
    • kirjassa on 300 sivua: kitapta 300 sayfa var. Nesnelerde bir şey varsa böyle söyleniyor. Mesela evde üç oda var derken de böyle ifade ediliyor. Kitabın 300 sayfası, evin üç odası var demeye kalkıp işleri karıştırmayın.
    • parsakaalissa on paljon C-, K- ja A-vitamiineja: Brokolide çok C-,K- ve A-vitaminleri vardır. Vitamin türü birden fazla olunca Fincede vitamin de çoğul oldu.
    Büyükte eskide okulda
    • Biz, bugün büyük eski bir okulda (ders) çalışıyorum diyoruz ama Fincede ekler ilgili sıfatlara da geliyor. Ne oluyor o zaman, "Bugün büyükte eskide okulda (ders) çalışıyorum" oluyor. Aksi durumda sıfatlar nesneye bağlanamıyor anlaşılan. Bununla ilgili ayrı bir yazım var.

    Yazıda geçen Fince kelimeler ve Türkçe karşılıkları:

    · koti: ev, içinde yaşanan yer 
    · lentokone: uçak 
    · järvi: göl 
    · sivu: sayfa
    · kaksi: iki
    · silta: köprü 
    · kertaa: defa (kez, kere)
    · parsakaali: brokoli
    · pankki: banka 
    · kauppa: dükkan 
    · päivä: gün
    · paljon: çok
    · huone: oda 
    · hammas: diş 
    · kirja: kitap
    · vitamiini: vitamin

    13 Eylül 2018 Perşembe

    Fince nerede, nereden, nereye

    Bu yazının konusu Fincedeki bulunma, ayrılma ve yönelme halleri ve bunları gösteren ekler.

    Fincede bulunma, yönelme ve ayrılma halleri, diğer bir deyişle -de, -den ve -e halleri başlıktaki gibi üç tane değil, altı tane. İlk üçüne iç yer halleri yani sisäpaikkallisijat, ikinci üçe dış yer halleri yani ulkopaikkallisijat deniyor ve bu halleri belirten ekler var.* Bazen hangisini kullanacağımıza karar vermek zor olabilir ama onun dışında çok basit. Türkçedeki gibi, soru kelimelerinin sonundaki eki cevaplarda da kullanarak meramımızı anlatıyoruz. Örnek kelimelerin Fincesini en altta bulabilirsiniz. Şimdi, kelimelerin kökü olan mi=nere diye düşünelim ve devam edelim:

    İç yer halleri ve ekleri


    Sırasıyla, nerede, nereden, nereye sorularının cevabını gösteriyor. Üstü kapalı, çevresi sınırlı, somut yerler için kullanılıyor. Bu nedenle, neyin içinde, neyin içinden, neyin içine diye öğrenirsek daha iyi olabilir.


    missä

    • toimistossa: ofiste
    • sairaalassa: hastanede
    • hotellissa: otelde
    • kaupungissa: şehirde
    • roskakorissa: çöp tenekesinde
    Bu haller, Fincede inessiivi, İngilizce inessive olarak adlandırılıyor. Türkçede bulunma hali olarak ya da -de hali olarak geçiyor ama Fincede bunlardan iki tane olduğu için bulunma hali dediğimizde iç bulunma hali mi dış bulunma hali mi olduğu anlaşılamıyor. Ekleri Fincedeki ünlü uyumuna göre -ssa ya da -ssä. 

    mistä
    • toimistosta: ofisten
    • sairaalasta: hastaneden
    • hotellista: otelden
    • kaupungista: şehirden
    • roskakorista: çöp tenekesinden
    Fincede elatiivi, İngilizce elative olarak adlandırılıyor. Türkçede ayrılma hali ya da -den hali olarak geçiyor ve hem iç ayrılma hali hem dış ayrılma hali birlikte ifade edilmiş oluyor. Ekleri Fincedeki ünlü uyumuna göre -sta ya da -stä.
    mihin
    • toimistoon: ofise
    • sairaalaan: hastaneye
    • hotelliin: otele 
    • kaupunkiin: şehre
    • roskakoriin: çöp tenekesine
    Fincede illatiivi, İngilizce illative olarak adlandırılıyor. Türkçede yönelme hali ya da -e hali olarak adlandırılıyor ama buna iç yönelme hali, aşağıda açıkladığıma da dış yönelme hali dersek hangisinden bahsettiğimizi ifade etmeye çalışabiliriz belki.

    Dış yer halleri ve ekleri

    Bunlar da nerede, nereden, nereye sorularının cevabını gösteriyor ama, üstü açık, çevresi belirgin şekilde sınırlı olmayan yerler için kullanılıyor. Ayrıca, insanlar, hayvanlar ve eşyalar için de kullanılıyor. Dolayısı ile dış yer halleri, neyin üstünde, neyin üstünden, neyin üstüne anlamlarını taşıdığı gibi, kimde, kimden, kime ve nede, neden, neye anlamlarını da taşıyor. 


    millä

    • torilla: pazarda
    • kioskilla: büfede
    • pöydällä: masada
    • kadulla: caddede
    • minulla: bende
    Fincede adessiivi, İngilizce adessive olarak adlandırılıyor. Dış bulunma hali olarak ifade etmeye çalışabiliriz. Ekleri Fincedeki ünlü uyumuna göre -lla ya da -llä. 

    miltä
    • torilta: pazardan
    • kioskilta: büfeden
    • pöydältä: masadan
    • kadulta: caddeden
    • minulta: benden
    Fincede ablatiivi, İngilizce ablative olarak adlandırılıyor. Dış ayrılma hali diyelim. Ekleri Fincedeki ünlü uyumuna göre -lta ya da -ltä. 

    mille
    • torille: pazara
    • kioskille: büfeye
    • pöydälle: masaya
    • kadulle: caddeye
    • minulle: bana
    Fincede allatiivi, İngilizce allative olarak adlandırılıyor. Buna da dış yönelme hali diyelim. Tek bir eki var, kelimede hangi sesli harfler olursa olsun, ekimiz -lle. 

    mikä
    • Özetlediğim iç ve dış bulunma, ayrılma ve yönelme halleri, ne, hangisi anlamlarına gelen mikä kelimesinin türevleri.
    Örnekleri açıklayayım:

    Şehirde ve şehirden derken, kaupunki kelimesindeki "k" harfi yumuşayıp "g" olurken, şehre dediğimizde bu yumuşama olmuyor ve kaupunkiin olarak "k" harfi yerini koruyor. Katu kelimesi kadu+ek olmuş, pöytä da pöydä+ek haline gelmiş yani -t harfi yumuşamış ve -d olmuş.

    Fincedeki ünlü uyumunu (vokaaliharmonia) iç yönelme ekinde de görebiliyoruz. Toimisto, -on eki alıyor; koulu, -un eki alıyor, sairaala, -an eki, hotelli ve kaupunki ise -in eki alıyor. Özet olarak da, kelimenin sonunda bulunan sesli harf tekrarlanıp yanına "n" harfi koyuluyor. Fincede bu eki -vvn olarak ifade etmişler. Bazı kelimelerde ise -seen eki getiriliyor. Örneğin pakkaus→pakkaukseen.

    Şehir demişken, Finlandiya'daki şehirlerin bazıları için iç yer ekleri, bazıları için dış yer ekleri kullanılıyor. Büyük ve ünlü şehirler için bunlar oturmuş, bize de olduğu gibi öğrenmek kalıyor. Bazı küçük yerlerden bahsederken Finler kendileri de hangi grup ekleri kullanacaklarını bilemeyebiliyorlarmış. Biz klasik örnekleri verelim: Helsingissä, Tampereella. 

    Belediyeler kapalı pazar yerleri yapsa da, pazar yeri dendiğinde sizin de zihninizde üstü açık, domates tezgahlarınının üstündeki şemsiyelerin kırmızı olduğu, taze sebze ve meyvelerin satıldığı, rengarenk, geniş bir alan canlanır mı? İşte pazar yeri, futbol sahası gibi yerlerden bahsederken dış yer hallerini ve eklerini kullanmak gerekiyor. 

    Büfe de bu konuyu açıklamak için sık kullanılan bir örnek. Büfedeyim, büfeden soda aldım, gazete almaya büfeye gidiyorum gibi cümleler kurarken dış yer halleri ve eklerinin kullanılacağı belirtilir. Doğrudur da, çünkü biz müşteri olarak hep büfeye gider, büfeden geliriz ama büfenin içine giremeyiz. Bu nedenle de -lla, -lta, -lle eklerini kullanmamız gerekir. Ancak, eğer siz büfeciyseniz ve de mesela biri size telefon edip nerede olduğunuzu sorarsa büfenin içindeyim anlamında kioskissa diyebilir ve gerekirse diğer iç yer hallerini ve eklerini de kullanabilirsiniz. Bu güne kadar Fince öğrenmekle ilgili bütün internet sitelerinde ihmal edilmiş ve hakkı yenmiş büfecilerin gönlünü de böylece almışımdır umarım.

    Gelelim masaya. İşte kenarları kapalı olmayan, üstü de açık yerlere klasik bir örnek. Raf (hylly), mutfak tezgahı (keittiön työtaso), halı (matto); fare altlığı (hani üstüne bilgisayar faresini koyduğumuz şey, hiirimatto), nihale (altlık, panunalusta) de dış yer ekleri ile kullanılabilecek yerlere ve şeylere örnekler.

    Dış yönelme ekleri, kimde, kimden, kime anlamlarını da taşıyor demiştik. Kullanım şekline bir-iki örnek verirsek, Fincede "benim iki çocuğum var" denmiyor, "bende iki çocuk var" deniyor; "acıktım" denmiyor, "bende açlık var" deniyor ve dış bulunma ekleri olan -lla/llä ekleri kullanılıyor. "Benden bir araba aldı" derken de dış ayrılma eklerini kullanmak gerekiyor. Buna dikkat çekmek için minulla, minulta ve minulle örneklerini verdim. Kişi zamirlerinin tamamı için dış yer halleri ve eklerini daha sonra ayrı bir yazıda bulabilirsiniz. O zamana kadar Fince nerede başlıklı yazıma ve Fince nereden yazıma göz atın.


    Yazıda geçen Fince kelimeler ve Türkçe karşılıkları:


    • missä: nerede, neyin içinde
    • mistä: nereden, neyin içinden
    • mihin: nereye, neyin içine 
    • millä: nerede, neyin üstünde, kimde, nede
    • miltä: nereden, neyin üstünden, kimden, neden
    • mille: nereye, neyin üstüne, kime, neye
    • toimisto: ofis
    • sairaala: hastane
    • hotelli: otel
    • kaupunki: şehir
    • roskakori: çöp tenekesi
    • tori: pazar
    • kiosk: büfe
    • pöytä: masa
    • katu: cadde
    • pakkaus: ambalaj
    • jalkapallokenttä: futbol sahası
    • hylly: raf
    • keittiön työtaso: mutfak tezgahı 
    • matto: halı 
    • hiirimatto: fare altlığı
    • panunalusta: nihale
    * Bu terimler dilbilgisi terimleri değil, konuyu anlamamıza yardımcı olacak ve benim tarafımdan yapılmış çevirilerdir. Doğrusunu biliyorsanız yorum bırakın.

    Son güncellediğim yazım

    Bilinen Geçmiş Zaman-Imperfekti

    Bu yazının tamamını  Imperfekti-Bilinen Geçmiş Zaman | Keyfimce Fince (wordpress.com)  adresinde bulabilirsiniz. Bilinen geçmiş zaman fiil ç...